Kısmen veya Tamamen Yatağa Bağımlı Bireyler

Kısa süreli veya uzun süreli yatağa bağımlı hastalıklar geçiren insanlar gerek duygusal, fiziksel gerekse sosyal anlamda yıpranmalar yaşamaktadır. Kısmen veya tamamen yatağa bağımlı bireylere kendilerini her zaman iyi hissetmeleri için özel ilgi göstermek gerekmektedir. Hem ruhen hem de bedenen en iyi konumda olabilmeleri için yakınları/sağlık personelleri (hasta bakıcılar) tarafından hassas davranılmalı, hastalarla her zaman empati kurulmalıdır.

 

Yatağa Bağımlı Hastalarda Psikolojik Desteğin Önemi

Yatağa bağımlılık: kişinin kendi ihtiyaçlarının tamamını veya bir kısmını tek başına karşılayamaması sonucunda oluşan durumdur. Yatağa bağımlılık, hastalıklara, kazalara bağlı olarak kısa sürebileceği gibi, tedavi edilemez hastalıklarda ve yaşlılığa bağlı oluşan rahatsızlıklarda uzun sürelide olabilir. Yatağa bağımlılık hasta tarafından kabullenmesi zor, üstesinden gelmesi zaman alan bir durumdur. Kişi kendi başına bu durumu kabullenip üstesinden gelemeyebilir. Tam bu noktada varsa yakın çevresi tarafından motive edilmeli, yoksa bulunduğu kurumda mutlaka psikolojik destek görmelidir.

Düzgün bir psikoloji ruh sağlığı ve beden sağlığı için oldukça önemlidir. Yatağa bağımlı hastalarla özel olarak ilgilenilmeli, onlarla her zaman sohbet içerisinde olup gerek uzmanlar tarafından gerek yakın çevresi tarafından her zaman psikolojik destek verilmelidir.

 

Yatağa Bağımlı Hastalarda Uygulanması Gereken Bakım

Hastanın kısmen veya tamamen yatağa bağımlı oluşu fark etmeksizin yatakta kaldığı süre boyunca uygulanması gereken birtakım günlük bakım önerileri vardır. Bunlar;

Hastanın günlük olarak; diş, ağız, el-ayak- makat-genital bölge ve tüm vücut bakımları eksiksiz tamamlanmalıdır.

Yatağa bağımlı hastalarda en çok görülen sorunlardan bir tanesi: yatak yaralarıdır. Yatak yaraları vücutta genel olarak ‘’dirseklerde, topuk kısmında, omuzlarda, başın arka kısmında, bel ve kalça arkasında, kalçanın yan taraflarında ve diz içlerinde görülür. Bu bölgelerde basınç fazladır ve hasta ne kadar uzun süreli bu bölgelerin üzerinde yatar ve pozisyonu değiştirilmezse basınç altında kalan kısımlarda yatak yaraları görülmeye başlar. Bu nedenle hastanın yatakta pozisyonunu her 2 saatte bir değiştirilmeli, hastanın yattığı yatakta katlanmış çarşaf veya direk etki edecek (bu noktada hastanın giysileri oldukça önemlidir, dikiş yerleri sert olmayan, hastayı hiçbir şekilde terletmeyecek kumaşlar tercih edilmelidir.) bir durum olup olmadığı kontrol edilmelidir. Basınç ne kadar az olursa yatak yarası oluşma ihtimali o kadar azalacaktır. Ayrıca basınç altında kalan bu bölgelere kısa süreli masajlar yapılması da kan dolaşımını hızlandıracağı için yatak yarasını önlemeye yardımcı olmaktadır.

Yatağa bağımlı olan hasta felç ise basıncın oluşmaması için yirmi dakikada bir hasta hareket ettirilmelidir. Pozisyon değiştirilirken hastanın cildinin tahriş edilmemesine özen gösterilmeli olabildiğince nazik davranılmalıdır.

Hastanın yatış pozisyonu sağ/sol yatıl pozisyonu (sağ lateral/sol lateral) ise birbirine değen iki bacak arasına yumuşak yastık konulmalı ve boşta kalan kolun iç kısmına aynı şekilde yastık konulmalıdır.

En çok basınca maruz kalan bölgeler sırt üstü yatış pozisyonunda ki bölgelerdir. Bunlar; başın arka kısmı, kürek kemiklerinin üst kısmı, topuklar ve ayak tabanlarıdır. Sırt üstü yatış pozisyonunda yatak yarasını oluşumunu engellemek için bu bölgeler yumuşak bir yastıkla desteklenmelidir.

 

Yarı oturur pozisyonda basınç altında kalan bölgeler: dirsekler, topuklar ve başın arka kısmıdır. Yine aynı şekilde basınç altında kalan bu kısımlar yumuşak yastıklarla desteklenerek yatak yarası oluşumu engellenebilir.

 

 

Kısmen veya Tamamen Yatağa Bağımlı Bireylerin Kas-İskelet Sistemleri

Kas-iskelet sistemimizin gelişimi için hareket oldukça önemlidir. Yatağa bağımlı hastalarda ise ne yazık ki hareket etme durumu kısıtlandığı için kas-iskelet sistemleri zamanla zayıflamaktadır. Yalnızca uzun süreli değil kısa süreli yatağa bağımlılık durumlarında bile kasların zayıflaması söz konusudur.

Hareket kısıtlılığında birçok sorunla karşı karşıya kalınır;

  • Yatağa bağımlı bireylerde hareket kısıtlandığı için oksijen ihtiyacı yeterince karşılanmamaktadır. Oksijenin yeterli miktarda karşılanmadığı durumlarda, vücut disuse (kullanılmama) sendromuna girer. Kullanılmama sendromu kişilerin herhangi bir kasını kullanmadığı zaman gerçekleşen, organlarda oluşan işlev kaybıdır. Organlarda oluşabilecek işlev kaybını önlemek için kişi sıklıkla hareket ettirilmelidir.
  • Hareketsiz kalan hastaların kemiklerinde kalsiyum birikir. Biriken kalsiyum hastada osteoporoz oluşumuna sebep olur. Osteoporoz tedavi edilmediği sürece hastanın kemiklerinde kırılmalar meydana gelir ve biriken fazla kalsiyum sebebiyle böbreklerde böbrek taşı gibi rahatsızlıklar meydana gelir.
  • Uzun süre yatağa bağımlı yaşayan hastalarda dikkat edilmediği takdirde yatak yaraları oluşur. Yatak yaraları oluşumu kolay iyileştirilmesi çok emek ve zaman isteyen rahatsızlıklardır. Bu nedenle yatak yaraları oluşmadan önce uyarılara dikkat edilmelidir.

 

Unutulmamalıdır ki kısmen veya tamamen yatağa bağımlı olan hastalara olduğundan fazla özen ve hassasiyet gösterilmelidir. Ruh her zaman bedenden önce gelir. İlk önce ruh sağlığı daha sonra beden sağlığı üstüne yoğunlaşılmalıdır.

 

 

Biz Kimiz ?

Bilge Bakımevi olarak

Amacımızın ilk; bizi tercih eden misafirlerimizi ve bize güvenip sevdiklerini bize emanet eden yakınları her anlamda rahat ettirmektir.

Biz, Bilge Bakımevi olarak bizleri tercih eden değerli misafirlerimiz için neler yapıyoruz?

Diyetisyen Desteği ile her misafirimizin günlük yemesi gereken yiyecekleri,  düzenli ve kişiye özel hazırlanan beslenme şekli daha sağlıklı beslenmesini amaçlıyoruz.

Her an yanlarında  olup, Sürekli Bakım Hizmeti ile bakımlarını en iyi şekilde gerçekleştiriyor, bu konuda büyük özen ve hassasiyet gösteriyoruz.

Psikolog desteğimiz ile kurumumuzda bulunan, alanında başarılı Sosyal Hizmet Uzmanımızla çalışıp misafirlerimizin en mutlu ruh halinde olmalarını sağlıyor, depresyon ruh haline girmemeleri için çaba sarf ediyoruz.

Misafirlerimizin hepsine hasta/sağlıklı fark etmeksizin Düzenli Olarak Doktor Kontrolü sağlıyoruz ve bu sayede hastalıklarını kontrol altında tutuyor, oluşabilecek hastalıkların önüne geçiyoruz.

7/24 Profesyonel Hemşire Desteği ile oluşabilecek küçük sağlık sorunlarına karşı misafirlerimizin her an yanlarında oluyoruz.

Misafirlerimizin Kişisel Bakım İhtiyaçlarını kendilerini her zaman iyi ve hijyenik hissetmeleri için, daima hassas davranıyor, elimizden gelen her şeyi yapıp, en ince ayrıntılara kadar dikkat ediyoruz.

Düzenli İlaç Takibi ile sevgili misafirlerimizin ilaçlarını aksatmamasına yardımcı oluyoruz.

 

 

Türkçe kelime karşılığı geçici olarak birine bırakılan kimse, emanettir. Bizler ise hem hastasını/yakınını hem de kendini bize güvenip emanet eden değerli misafirlerimize/misafir yakınlarımıza ‘hoş geldiniz, mutlu olun, gitmeyin hep bizimle kalın’ diyoruz.

Hedefimiz her zaman gönülleri hoş etmek, yaptığımız işi hakkıyla yapmak ve karşılıklı huzur içinde yaşamaktır. Sizler mutlu oldukça bizler de mutlu olacağız.

 

Ayrıca İzmir’de huzurevi arayışınız var ise gelip misafirimiz olabilirsiniz.

Bandırma huzurevleri arasında seçim yapmakta kararsız kaldıysanız iletişim bilgilerimizden bizlere ulaşıp gelip bakım evimizi ziyaret edebilirsiniz.

Bakımevi olarak bizleri tercih ettiğiniz için teşekkür eder, sağlıklı günler dileriz.

 

 

Sağlıklı günler dileriz.

Bilge Bakımevi

 

 

 

Aydınlatma Metini
Aydınlatma Metini

© BİLGE İLERİ YAŞ BAKIM VE YAŞAM EVİ - 2019